Amedspor, 1972 yılında Melikahmet Turanspor adıyla kurulmuştur. Turan Gazozları’nın sponsorluğunda amatör liglerde mücadele etmeye başlayan kulüp, kırmızı-beyaz renkleriyle faaliyet göstermiştir. 1985 yılında sponsorluk sona erince adı Melikahmetspor olarak değişmiştir. 1990 yılında Diyarbakır Belediyesi tarafından satın alınan kulüp, Diyarbakır Belediyespor adını almış, 1993’te ise Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor olarak yeniden adlandırılmıştır. 1999’da DEHAP belediye başkanı Feridun Çelik döneminde kulüp, gelir elde etmek amacıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİspor adını almıştır.
2014 yılında kulüp, Amedspor adını alarak bugünkü kimliğine kavuşmuştur. Amed ismi, Diyarbakır’ın tarihi Süryanice ve Kürtçe isimlerinden biri olan Amîd’den türetilmiştir. Ancak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), aynı isimde başka bir kulübün bulunması nedeniyle önce bu değişikliği reddetmiş, ardından Amed Sportif Faaliyetler Kulübü adını kabul etmiştir. Bu isim değişikliği, kulübün Kürt kimliğiyle bağını güçlendirmiş ve taraftarlar arasında büyük bir coşkuyla karşılanmıştır.
Kulübün tarihi, sadece sportif başarılarla değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal tartışmalarla da şekillenmiştir. Özellikle 2010’lu yıllarda, Amedspor’un Kürt kimliğini temsil etmesi nedeniyle TFF ve bazı rakip taraftar gruplarıyla gerilimler yaşanmıştır. 2016’da Bursaspor’u yenerek Türkiye Kupası’nda çeyrek finale yükselen kulüp, siyasi gerekçelerle taraftar yasakları ve cezalarla karşılaşmıştır. Bu durum, Amedspor’u sadece bir futbol kulübü olmaktan öte, bir direniş ve kimlik sembolü haline getirmiştir.

Renkler
Amedspor’un renkleri yeşil, kırmızı ve beyazdır. 2014’teki isim değişikliğiyle birlikte kulübün renkleri de kırmızı-beyazdan yeşil-kırmızı-beyaza dönüştürülmüştür. Bu renkler, Kürt bayrağının renkleriyle örtüşmekte olup kulübün kültürel kimliğini yansıtmaktadır. Yeşil, doğanın dengesini ve büyümeyi; kırmızı, tutku ve enerjiyi; beyaz ise saflık ve sadeliği temsil eder.
Renklerin seçimi, taraftarlar arasında büyük bir anlam taşır. Yeşil-kırmızı-beyaz kombinasyonu, maçlarda taraftarların giydiği formalarda, atkılarda ve bayraklarda sıkça görülür. Bu renkler, Amedspor’un maçlarını görsel bir şölene dönüştürürken, aynı zamanda taraftarların kulübe olan bağlılığını güçlendirir. Statta açılan dev bayraklar ve koreografiler, bu renklerin birleştirici gücünü ortaya koyar.
Ancak renklerin Kürt bayrağıyla benzerliği, zaman zaman tartışmalara yol açmıştır. Bazı rakip taraftarlar ve otoriteler, bu renklerin siyasi bir mesaj taşıdığını iddia etmiştir. Buna rağmen Amedspor, renklerini bir ayrışma unsuru olarak değil, birleştirici bir kimlik olarak savunmaktadır. Kulüp başkanı Ali Karakaş, renklerin tarihî ve kültürel bir mirası temsil ettiğini vurgulamıştır.
Sembol ve Logo
Amedspor’un logosu, kulübün kimliğini yansıtan sade ama güçlü bir tasarıma sahiptir. Logo, yeşil, kırmızı ve beyaz renklerden oluşur ve kulübün adını taşıyan bir kalkan şeklinde düzenlenmiştir. Logoda yer alan yıldız, kulübün başarılarını ve umutlarını simgelerken, kalkan formu dayanıklılık ve mücadele ruhunu ifade eder.
Logonun tasarımı, 2014’teki isim değişikliğiyle birlikte yenilenmiştir. Eski logoda sarı renk bulunurken, yeni tasarımda bu renk beyazla değiştirilmiştir. Bu değişiklik, taraftarlar arasında modern bir görünüm olarak değerlendirilmiş ve kulübün yenilenen vizyonunu yansıtmıştır. Logo, hem formalarda hem de resmi ürünlerde kullanılarak taraftarlar için bir gurur kaynağı olmuştur.
Amedspor’un sembolü, sadece logodan ibaret değildir; aynı zamanda kulübün temsil ettiği değerlerdir. Kulüp, sosyal adalet ve insan hakları gibi konularda farkındalık yaratmayı amaçlar. Logoda kullanılan renkler ve tasarım, bu değerleri görsel olarak destekler. Taraftarlar, logoyu sadece bir spor amblemi olarak değil, aynı zamanda bir direniş ve dayanışma sembolü olarak görür.
Başarılar
Amedspor, sportif başarılarıyla dikkat çeken bir kulüptür. En büyük başarılarından biri, 2016 yılında Türkiye Kupası’nda Bursaspor’u yenerek çeyrek finale yükselmesidir. Bu galibiyet, kulübün alt liglerdeki mücadelesine rağmen üst düzey takımlara kafa tutabileceğini göstermiştir. Ancak bu başarı, siyasi gerekçelerle taraftar yasakları ve cezalarla gölgelenmiştir.
2023-2024 sezonunda Amedspor, TFF 2. Lig’de şampiyon olarak TFF 1. Lig’e yükselmiştir. Bu başarı, Diyarbakır ve diğer Kürt çoğunluklu illerde büyük kutlamalara yol açmıştır. Kulüp başkanı Aziz Elaldı, bu başarının iyi yönetim ve taraftar desteğiyle gerçekleştiğini belirtmiştir. Şampiyonluk, kulübün sadece sportif değil, aynı zamanda toplumsal bir zafer olarak görülmüştür.
Amedspor’un kadın futbol takımı ve tekerlekli sandalye basketbol takımı da dikkat çekicidir. Kadın futbol takımı, Kadınlar Süper Ligi’nde mücadele ederken, tekerlekli sandalye basketbol takımı Tekerlekli Sandalye Basketbol 1. Ligi’nde yer almaktadır. Bu başarılar, kulübün çok yönlü bir spor organizasyonu olduğunu gösterir ve farklı branşlarda da etkili olduğunu kanıtlar.
Takım
Amedspor’un 2024-2025 sezonu kadrosu, yetkin ve deneyimli oyunculardan oluşur. Takım, 4-1-4-1 formasyonuyla sahaya çıkar ve hücum, orta saha ve savunma hatlarında dengeli bir yapı sergiler. Forvet hattında Daniel Moreno, Adama Traore ve Bruno Lourenço gibi golcü oyuncular öne çıkar. Moreno ve Traore, 2024-2025 sezonunda sırasıyla 7 ve 6 golle takımın en skorer isimleridir.
Orta sahada Sinan Kurt, Yohan Cassubie ve Oktay Aydın gibi oyuncular, takımın oyun kuruculuğunu üstlenir. Savunmada ise Mehmet Yeşil, Alberk Koç ve Ömer Bayram gibi isimler sağlam bir hat oluşturur. Kaleci Erce Kardeşler, kaledeki güvenilir performansıyla dikkat çeker. Bu kadro, TFF 1. Lig’de mücadele eden Amedspor’un iddialı bir ekip olduğunu gösterir.
Takımın teknik direktörlüğünü yapan isim, sezon başında ve sonunda değişiklik gösterebilir. Ancak Amedspor, genellikle istikrarlı bir yönetim anlayışıyla hareket eder. Oyuncuların çoğu, hem saha içinde hem de saha dışında kulübün değerlerini temsil eder. Takımın mücadeleci ruhu, taraftarların da desteğiyle sahada daha belirgin hale gelir.
Taraftarlar
Amedspor taraftarları, kulübün en büyük güçlerinden biridir. “Barikat” ve “Mor Barikat” gibi taraftar grupları, hem erkek hem de kadın taraftarların katılımıyla dikkat çeker. Taraftarlar, maçlarda “Barış her şeye rağmen” gibi pankartlarla sosyal mesajlar verir ve kulübün toplumsal duruşunu destekler. Özellikle kadın taraftarlar, “Mor Barikat” grubuyla statlarda daha fazla yer alarak cinsiyet eşitliği mesajı verir.
Taraftarlar, Amedspor’u sadece bir futbol kulübü olarak değil, aynı zamanda bir kimlik ve direniş sembolü olarak görür. Ancak bu tutku, zaman zaman rakip taraftarlarla gerilimlere yol açmıştır. Örneğin 2022-2023 sezonunda Bursaspor maçlarında yaşanan olaylar, taraftarlar arasında gerginlik yaratmıştır. Buna rağmen Amedspor taraftarları, dayanışma ve birlik mesajlarını sürdürmüştür.
Amedspor taraftarlarının en dikkat çekici özelliği, kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesidir. Kulüp, kadın ve çocuk taraftarları stadyuma çekmeye özen gösterir ve ayrımcı söylemlerden kaçınır. Taraftar gruplarının liderleri, ayrımcılığa karşı duruşlarını sıkça ifade eder. Bu yaklaşım, Amedspor’u diğer kulüplerden ayıran önemli bir özelliktir.
Stadyum ve Tesisler
Amedspor, maçlarını Diyarbakır Stadyumu’nda oynar. 33.000 seyirci kapasiteli bu stadyum, modern mimarisiyle dikkat çeker ve taraftarların coşkusunu taşıyacak bir atmosfere sahiptir. Stadyum, 2018 yılında hizmete açılmış olup bölgenin en önemli spor merkezlerinden biridir. Taraftarların koreografileri ve tezahüratları, bu stadyumda daha da etkileyici bir hale gelir.
Kulübün tesisleri, Diyarbakır’da modern bir altyapıya sahiptir. Antrenman sahaları, fitness salonları ve yönetim binalarıyla Amedspor, oyuncularına profesyonel bir ortam sunar. Tesisler, hem futbol hem de diğer branşlardaki takımların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmiştir. Bu altyapı, kulübün TFF 1. Lig’deki mücadelesine destek olur.
Amedspor’un tesisleri, aynı zamanda genç oyuncuların gelişimine de odaklanır. Kulüp, altyapıdan oyuncu yetiştirme konusunda çalışmalar yürütür ve bölgedeki genç yetenekleri bünyesine katmayı hedefler. Bu yaklaşım, kulübün sadece bugünü değil, geleceği de inşa ettiğini gösterir.